29 Haziran 2016 Çarşamba

Her İşte Bir Hayır Vardır


Bugün size hayatımın en önemli cümlesinden bahsetmek istiyorum 
HER İŞTE BİR HAYIR VARDIR.
Öyle zamanlar gelir ki neden başımıza geldiğine anlam veremeyiz,kendimizi şanssız hissederiz ve olumsuzluklara kapılırız o zamanlarda bu sihirli cümlenin etkisi müthiş.Bunda nasıl bir hayır olabilir dediğim olaylarda çıkan hayra hayranım.Geleceği bilmek gibi bir yeteneğimiz yok, neyin hayırlı olacağını her zaman kestiremiyoruz.Size tavsiyem ümitsizliğe düşmeden önce bekleyin ve görün.

Sizinle okuduğum bir hikayeyi paylaşmak istiyorum:
Padişahın biri ava gitmeye çok düşkünmüş, ava her gittiğinde yanında vezirini de götürürmüş. Bir gün yine ava gittiklerinde av esnasında veziri kazayla padişahın bir parmağını kılıcıyla keser. Padişah acı içerisinde sitem ederken, vezir:
“Padişahım, her işte bir hayır vardır.” demiş. Padişah parmağının da acısının etkisiyle:
“Vezir! Bu işte ne hayır vardır ki?” diye sitem eder ve veziri zindana attırır.
Günlerden bir gün padişah yine ava gider. Yollarını insan eti yiyen bir kabile keser ve herkesi yakalarlar. Ama bu kabile bir kimsenin vücudunda bir noksanlık görünce o kimseyi yemezmiş. Padişahın çevresinde ki herkesi yerler sadece padişah kalır, onun da parmağı kesik olduğu için serbest bırakırlar. Padişah saraya döndüğünde muhafızlara veziri bırakmalarını söyler. Muhafızlar veziri zindandan aldıkları gibi padişahın huzuruna getirirler. Vezir şaşkınlık dolu gözlerle padişahı izlerken padişah vezirin boynuna sarılır ve af diler. Vezirine olan bitenleri tek tek anlatır:
“Nolur beni affet, sen benim hayatımın kurtulmasına vesile oldun, bense seni zindana attırdım.” der.Vezir:
“Padişahım, her şeyde bir hayır vardır. Siz canınızı sıkmayın ben sizi affettim. Sizin parmağınızın kesilmesi kadar benim de zindana attırılmamda hayır vardı.” der. Padişah:
“Sen benim hayatımın kurtulmasına vesile oldun, bense seni zindana attırdım hayır bunun neresindedir?” der. Vezir padişaha şu cevabı verir:
“Padişahım, eğer siz beni zindana attırmasanız ben de o gün ava sizinle gelecektim ve benim vücudumda hiçbir noksanlık olmadığından öldürülecektim. Bu sebeple sizin beni zindana attırmanızda da büyük hikmetler vardır.” der.

Sıkıtıya girdiğinizde unutmayın her sıkıntının sonunda refaha açılan bir kapı vardır,biz yeter ki sabretmesini bilelim.İyi bir hadise yaşadığımızda bir hayır arayacaksak ,sıkıntı geldiğinde bin hayır arayalım.Mevlam görelim neyler neylerse güzel eyler...


22 Haziran 2016 Çarşamba

Farkındalık





Merhabaalaar öncelikle işe yukardaki videoyu izleyerek başlamanızı tavsiye ediyorum.Çağımızın en büyük sıkıntılarından biri olan memnuniyetsizlik,ne yapsam mutlu olamıyorumların çaresinin farkındalık olduğunu düşünüyorum onun için size bir liste hazırladım bu listedekilerin yanına ''+'' ya da''-'' koymanızı istiyorum.Listenin bazı maddelerini zaten herkeste var diyip,basit düşünmeyin bunlara sahip olamayan ve buna rağmen mutlu olan insanlar var .Mutlu olmanıza engel olan neymiş bakalım.Hadi başlayalım:

Eğer şuan bu yazıyı okuyorsanız gözleriniz gördüğü için bir artı koyarak başlayın.
EĞİTİM,Okuma yazma biliyorsanız,liseyi bitirecek yada bitirmiş düzeyde iseniz  bir + daha
ARKADAŞ,Sizi sevdiğini düşündüğünüz,bir arkadaşınız varsa,
AİLE,sizinle ilgilenen bir aile bireyiniz varsa,
YEMEK,Yiyecek yemek bulabiliyorsanız,
RAHATLIK,Sizi tehdit eden bir durum ya da birileri yoksa
ENGEL,Herhangi bir bedensel engeliniz yoksa, 
UMUTgeleceğe dair az da olsa umudunuz varsa
PARA,İhtiyacınız kadar paranız varsa,
HAYAL,Kurduğunuz hayaller varsa,
SAĞLIK  ve en önemlisi sizi ağrılarla uyutmayan yada hep hasta hissetmenize sebep olan bir rahatsızlığınız yoksa bolca şükretmelisiniz.Eğer geleceğe umutla bakamıyor,hayal kuramıyorsanız hayatınızı gözden geçirmenizi ve hiçbir şekilde umutsuzluğa düşmemenizi öneririm neden mi?


Hiçbir zaman hiçbir şey için geç değildir :Tolstoy bisiklet sürmeyi öğrendiğinde 67 yaşındaydı.

Başarısızlıktan korkma,geri çekilme:İlk otomobili yapan Henry Ford başarıya ulaşmadan 5 kez iflas etti

İnsanların sana ne dediğine aldırma:Klasik ama Einstein'a gerizekalı dediler atomu parçaladı.

Geç değil:Mimar Sinan mimarlığa 50 yaşından sonra başladı.

İnsanlar senin hakkında 10 dakika konuşur sense bir ömür yaşarsın o yüzden hayal kurmaktan korkma, geleceğe umutla bak ve pes etme.


15 Haziran 2016 Çarşamba

Alice Harikalar Diyarında 2 - Aynanın İçinden




Film vizyona girdiği gün gidip izledik ve ben çok beğendim.Birinci filmini izlemeyenlere ya da çocuk filmi sanıp gitmeyenlere önerim izlemeniz ve sonra karar vermeniz.Gerçekten filmde çok hoş mesajlar var.Müthiş bir hayal gücü ile yapılmış ve Johnny Depp tatlı şapkacı olarak oyunculuğunu yine konuşturmuş.Johnny Depp her zamanki gibi role müthiş uyum sağlıyor.Ben genelde konusunu bildiğim  filmlerinin hayal ettiğim gibi olmayışına üzülürüm ama filmi çok beğendim tam da hayal ettiğim gibiydi.Alice tam da hayal ettiğim gibiydi oyunculuğu giyimiyle...Zaman kavramı bir insan gibi gösterilmişti ve filmde çok şirin espriler vardı.

Alice'in babası vefat ettikten sonra, durumlarını iyi hale getirebilecek olan bir ailenin çocuğu onunla evlenmek ister ve Alice bunu istemediği için kaçar kendisini Harikalar Diyarında bulur.Orada ailesinin öldüğünü zanneden şapkacı ailesinin yaşadığına dair iz bulunca heyecanlanır; ama ona kimsenin inanmayışına ve ailesini bulamayışına üzülerek hastalanır.Alice onun bu haline çok üzülür ve zamanı geri almak için uğraşır.Olaylar bu noktada başlar ve zamanda yolculuğa çıkar öğrendikleri onu çok şaşırtır ve bir sürü şey öğretir...

Filmden çıkardığım noktalara bakacak olursak

-Alice'in babası ölmeden önce birlikte imkansız 6 şey düşünerek güne başlaması, hayatıma uygulama aldığım bir nokta.

-Alice'in imkansızın varlığına inanmaması,inanırsan imkansız mümkün olur mesajı vermesi.

-Zamanı geri alsak da bazı şeyleri değiştirmeye gücümüzün yetmeyeceği mesajını vermesi 

-Kadınların da hayatta,işte çok iyi olabileceği  zorluklarla, fırtınalarla mücadele edebilmesinin mümkün olduğunun vurgulanmasını sevdim.

-Alice'in deliriyor muyum demesi üzerine,Şapkacı'nın  Alice' e ''Hayır sadece keçileri kaçırdın ama sana bir sır vereyim,bütün iyi insanlar böyledir demesi çok şirin.

-Zamanla ilgili yapılan espirilere bazıları basit olsa bile gülmeden duramadım :)

-Karakterlere baktığınızda sesleriyle gülüşleriyle bakışlarıyla muh-te-şemler,kırmızı kraliçenin gülüşü,kafasını kesin demeleri,şapkacının hal ve hareketleri,beyaz kraliçenin saflığı,Alice in kararlığı,duruşu çok güzel ,ben çok sevdim hatta bir daha olsa bile izleyebilirim :)


14 Haziran 2016 Salı

EFSANE






Hani bazı insanlar vardır,tanımadan sevdiğimiz ,kendimize yakın hissettiğimiz Muhammed Ali'de benim için öyle.Duruşuyla,tavırlarıyla,zekasıyla,kararılığıyla kendisine hayranlığım büyük.Tüm zamanların en büyük boksörü olarak anlatılan Muhammed Ali önceki adıyla Cassius Marcellus Clay Jr 3 Haziran günü solunum yolu rahatsızlığı sebebiyle aramızdan ayrıldı.

 Muhammed Ali denince aklıma gelen hadiseleri paylaşmak istiyorum:

-İlki Hollywood'daki meşhur bulvarda,Şöhret Yolu'nda ismi yazılacaktır.Bulvarda ünlülerin ismi yıldız içindeki mermerle yere yazılmaktaydı,Muhammed Ali peygamber ismi taşıdığı için yere yazılmasını istememiş ve ismi duvara yazılmıştır bu sebepten o bulvarda ismi duvarda yazan tek kişi Muhammed Ali'dir.


-Sunucu Muhammed Ali'ye koruması olup olmadığını sorar ve Muhammed Ali :''Bir korumam var evet,gözleri olmasa da görebilen,kulakları olmasa da işitebilen,bir şey yaratmak istediğinde ol der ve olur,en gizli düşünceleri bile bilir bil bakalım kimdir yanıtını verir.


-22 yaşında Malcolm X aracılığıyla müslüman olan Muhammed Ali'nin, Vietnam Savaşı'na gitmesi istenmiş  O ise benim onlarla sorunum yok diyerek reddetmiştir, bu yüzden 5 yıl bokstan men cezası almış,dünya şampiyonluğu unvanı geri alınmış.


-Bir diğer hadise ise,gazeteciler 11 Eylül'de New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan saldırıdan sonra Muhammed Ali'ye ''Bu dehşetin meydana gelmesine sebep olan teröristlerle aynı dinin mensubusunuz ne hissediyorsunuz'' diye sorar ve Muhammed Ali gazetecileri nakavt edecek cevabı verir:''Siz hitler ile aynı dinin mensubu olarak ne hissediyorsanız aynısını.''



-Muhammed Ali sigara kullanmamasına rağmen her zaman yanında kibrit taşırmış ve ne zaman bir günah işlemeye kalksa kibriti yakıp elini o ateşte ısıtıp kendisine, sen daha bunun ateşine dayanamıyorsun cehennem ateşine nasıl dayanacaksın dermiş.Hayran kalmamak elde değil.


            Yazımı kendisinin çok sevdiğim birkaç sözünü yazarak bitirmek istiyorum:

-Rüyaları gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır.

-Hayal gücü olmayan insanın kanatları yoktur.

-Seni tüketen, önündeki tırmanılacak dağlar değil, ayakkabındaki çakıl taşıdır.

-Çalışmanın her saniyesinden nefret ediyordum fakat kendime hep "Dayan!" diyordum. Bugün çalışacağım ve ömrümün sonuna kadar bir şampiyon olarak yaşayacağım.

-Ön yargı karanlıkta kalmış olmaktan kaynaklanır. Gün ışığı -onu arındırır.

-Aklım kesiyorsa, yüreğim inanıyorsa başarabilirim.

-Büyük bir şampiyon olmak için en iyi olduğuna inanmalısın. Öyle olmasan bile, öyle gibi davranmalısın.


28 Şubat 2016 Pazar

Buz Kalıplarıyla Yapılabilecekler


Çeşit çeşit renkte ve şekilde buz kalıbı bulmak mümkün silikon olanlardan daha rahat çıktığını söyleyebilirim.Kalp olanlar hep favorim tabi :) 
İsmine aldanıp sadece buz için kullanmamak gerektiğini ve her evde en az bir tane bulunması gerektiğini düşünüyorum; peki bakalım neler yapabiliriz ?

-Öncelikli amacınız buz ise içine küçük limon dilimi,nane yaprağı,nar ve çeşitli meyveler kullanarak daha güzel bir hale getirebilirsiniz.

- Tavuk suyunu dökmek yerine kalıplara koyup ihtiyacınız olduğunda,pilavlara ve yemeklere kullanabilirsiniz.

-Kahvenizi bu kalıplara koyarak istediğimizde soğuk sütün içine atıp soğuk kahve yapabilirsiniz.

-İstediğiniz çikolataları yapabilirsiniz:Bir örnek vereyim sütlü çikolatayı eritip birazını doldurup içine nar,çilek istediğiniz meyveyi,yemişi ekleyebilirsiniz.Çikolatayı bitter, sütlü,beyaz istediğinize göre ayarlayabilirsiniz.

-Meyveli yoğurdu bu kalıplarda dondurup tüketebilirsiniz.

-Gülsuyu ya da madensuyu koyup dondurup buz halinde yüzünüze gezdirerek daha canlı bir cilt elde edebilirsiniz.


-Limonların bol olduğu dönemde alıp suyunu kalıplara doldurup istediğinizde bir bardağa doldurup şeker ekleyerek limonata içebilirsiniz.



27 Şubat 2016 Cumartesi

Elmali Kuraabiye :)




Yaşasın tatlılar,kurabiyeler :)

Malzemeler
-3 su bardağı un
-250 gr margarin(1 paket ediyor)
-1 yemek kaşığı yoğurt
-Yarım su bardağı pudra şekeri
-Kabartma tozu

İç Malzemesi
-2 büyük elma rendesi 
-2 yemek kaşığı şeker
-İsteğe göre dövülmüş ceviz(çook yakışıyor)
-2 çay kaşığı tarçın 

Rendelenmiş elmayı,şekeri,tarçını küçük bi tencerede pişirip en son da cevizi ekleyip soğumaya bırakıyoruz.Fırını da açmayı unutmayalım :) (180 derece yeterli olur)
Büyük bir yoğurma kabı alıp içine malzemelerimizi koyup yoğuruyoruz. Sonra bezelere ayırıp merdaneyle/oklavayla açıp istediğimiz şekli verebiliriz. 
Ben sigara böreği gibi üçgenlere ayırıp içine biraz iç harcından koyup sarıyorum.(Siz farklı şekillerde de yapabilirsiniz tabi ) Sonra tepsiye dizip fırına veriyorum 20 -25 dakikaya hazır oluyor. :).




16 Ocak 2016 Cumartesi

Gençligime Sevgilerimle...



           

Merhabaaa :)
Nil Karaibrahimgil duruşuyla, hareketleriyle, şarkılarıyla beni hep kendine hayran bırakmıştır.Gençliğime sevgilerimle, 17 yaşındaki Nil'e tavsiyeler içermekte.''Kelebeğin Hayat Sırları'' kitabından yazılarını müzikle birleştirmiş, 'Kelebeğin Hayat Sırları #1' videosuyla paylaşmış ve harika olmuş.Bakın neleer neler demiş :)

Zaman makinesi olsaydı ve kendi geçliğime, mesela 17 yaşıma dönseydim kendime şunları söylerdim; 

-En önemli şey aşk onu doya doya yaşa, bu bir.
-Ne yapmayı sevdiğini bul ve sonra o sevdiğin şeyi yapabiliyor musun ona bak. Yapamıyorsan boşuna enerjini tüketme, yapabilenler yapsın.
Yapıyorsan, dünyanın en şanslı insanlarından birisi dilini ısır kimseye söyleme.
-Sevdiğin insanlar bul, işlerini onlarla yapmanın yollarına bak. Hayat yap, et, çalış, başarla geçiyor ve bu maraton çok sevdiklerinle geçerse, iş yapmamış sürekli aşk yapmış olursun.
-Birkaç kişinin elini sıkı sıkı tut. Onların dertleriyle dertlen, mutluluklarıyla uç, dediklerine kulak ver. Onları kaybetme. Her şey değiştiğinde senin en orijinal halini bilip sevenlere ihtiyacın olacak. 
-Kendini onunla bununla karşılaştırma. Başkaların kriterlerine göre seçim yapma! O zaman başkalarının gideceği yerlere gidersin. Oralarda ne işin var, senin yolun başka yokuşların başka!
Konu komşu ne der diye dinleme. Komşu sen hayatın hakkında topu topu 15 dakika konuşacak, Sense ölene dek onu yaşayacaksın.
-Hareket et, her gün hareket etmeyi alışkanlık haline getir. Bir spora kafayı tak, dansa kafayı tak, satranca kafayı tak. Kafaya taktıkların ilerde yaldız olup üzerine yağacak, yaldız olup üzerine yağacak. 
Her gün oku, her şeyi oku. Ağaç olamak nasıldır, Van Gogh olmak nasıldır, ikinci dünya savaşına katılmış olamak nasıldır, öğren! Bir gün hepsi yapboz gibi yapışıp sana inanılmaz gerçekleri gösterecek.
-Kızlar; zekadan, çalışıp başarıdan, ve espriden hoşlanır. Erkekler; güzellikten, edadan ve huzurdan hoşlanır.
Hayat alışkanlıklarla yürüyor. Bir şeyi iyi yapmak istiyorsan hemen alışkanlık haline getir. Alışkanlıksa tekrarla oluyor. Beyin böyle programlanıyor. Bir şeyi sürekli yaparsan başka şeyi düşünmüyor, onu hep öyle yapıyor. O yüzden alışkanlıklarına çok dikkat et! Neyi alışkanlık yaparsan hayatın ondan oluşacak unutma.
-Erken kalkmak kulağa berbat geliyor,  biliyorum ama erken kalkan yol alır hayatımda duyduğum en doğru şey. Bazen saat 8:30 da üç şey bitirmiş oluyorsun ve inanamıyorsun zamanın göreceliğine.
-Dedikodu yapma! Dedikodu nasıl bir şey biliyor musun, böyle evinin içine çöp boşaltmışsın gibi. Ağzını, içini, evini kokutuyor. Rahatlatır sanıyorsun ama pisletiyor insanı. Gül geç. Hem dedikodu yapanların başına mutlaka ayıpladıkları, beğenmedikleri, çekiştirip durdukları  şey gelir unutma. Hayatın mizah anlayışı böyle.
-Kızlar güzel mi güzel bir kadın olduğunuzda  kendi atınız olsun. Kendi paranızı kendiniz kazanın, onu şakır şakır harcayın. Böylece ayrılıklarla ve boşanmalarla attan inip eşeğe binmezsiniz. Atınız kimse altınızdan alamaz. Dört nala başka yere gidebilirsiniz. 
-Erkekler; yakışıklı mı yakışıklı bir erkek olduğunuzda kadınlara, çocuklara ve hatta birbirinize asla el kaldırmayın. O güç, güç değil! Kaba kuvvet o. Korkudan kaynaklanır. Kaybetme korkusundan. Ve kimseyi avucunuzda sıkarak elinizde tutamazsınız. Tam tersi avucu apaçık bırakacaksınız. 
-Kimseyi suçlama! Suçlamak; nasıl diyeyim, zehirli bir duygu. İnsanı frenler, insanı kurban psikolojisine sokar. Atıl bırakır. Hatta şimdiden duvara " kendimi suçlu hissetmiyorum" yaz. 
" Kendimi suçlu hissetmiyorum. Kendimi suçlu hissetmiyorum. kendimi suçlu hissetmiyorum" yaz. Çok faydasını göreceksin.
-Ceplerden, bilgisayarlardan televizyonlardan uzak bir saat ayır kendine. Kendinle sosyalleş yoksa unutursun nasıl biri olduğunu. Hayatın,  sana başkaları tarafından yansıtılmayan bir aslı var. Onu dinle deniz kabuğu dinler gibi. Yalnızlığını kimseye verme. Yalnızlığın hariç her şeyi paylaş. Çünkü hayat paylaşınca güzel. 
-Her gün şükret! Teşekkürü dualarından asla eksik etme. Teşekkür kadar insana iyi gelen bir şey yoktur. Bir şeyi istemekten dilemekten bile iyidir. Sıcacık yapar ruhunu. Bende ki bana yeter, hatta artar bile dünyanın en güzel felsefesidir. Birinden bir şey isteme  onun yerine birine bir şey ver, bak neler olacak seyret sonra.
-Karanlık günler olacak. Düşeceksin de. Yaralarda açılacak. O zamanlarda şunu unutma; Tünel bitecek. Kalkacaksın da, kabuk da bağlayacaksın. Sevdiklerine bakıp usanmadan "Seni seviyorum. Seni çok seviyorum" de. Hatta " sen ne yaparsan yap, kim olursan ol seveceğim" de. 
Korkmaktan korkma. Ödün bile kopsun. Sonra kapa gözünü bas karanlığına. Belki biri taş döşemiştir, kim bilir...
-Böbürlenme, Kibirlenme, Köpürme. Abart, Çoğalt, Parlat. Böbürlenme, Kibirlenme, Köpürme. Abart, Çoğalt, Parlat.

*Her gün bir yazar tarafından hayatının hikayelendirildiğini düşün ve dinle. Böyle bir  kahraman olmak ister miydin? İstiyorsan başarıyorsun. Ne mutlu sana. *