Bu resmi, o muhteşem kitabı okuduktan sonra çizdim ve kendime bu kitabı daha önce okumadığım için çok kızdım.Bu kitabın çocuk kitabı sayılması saçma;çünkü yetişkinlerin bu kitaptan öğreneceği çok şey var.
Kitap bir pilotun Sahra çölüne düşmesi ve tatlı prensimizle karşılaşmasıyla başlıyor ve çok güzel tespitleri içinde barındıyor. Mesela'' Büyükler sayılardan hoşlanır. Onlara yeni bir dostunuzdan söz açtınız mı, hiçbir zaman size önemli şeyler sormazlar. Hiçbir zaman: ” Sesi nasıl? Hangi oyunu sever? Kelebek toplar mı?” diye sormazlar. “Kaç yaşındadır? Kaç kardeşi var? Kaç kilodur? Babası kaç para kazanır?” diye sorarlar. Ancak o zaman tanıdıklarını sanırlar onu. Büyüklere: “Pembe kiremitten bir ev gördüm, pencerelerinden sardunyalar, damında güvercinler vardı” derseniz, o evi bir türlü gözlerinin önüne getiremezler. Onlara: “Yüz bin franklık bir ev gördüm” demeniz gerek. O zaman: “Aman ne güzel!” diye bağırırlar.'' Ne kadar doğru değil mi?
Hayal kurmak zihnimin bana armağanı,eğer yetişkinlik mantıklı olmak; hayal kurmamaksa çocuk kalmak isterim ben.Büyümek sıkıcı olur çünkü....Küçük Prens'in de dediği gibi insan gerçekleri sadece kalbiyle görebilir. En temel şeyi gözler göremez.
Kitabı okumayanlar kesinlikle okumalı.2015 de filminin çıkacağını duydum bilginize :)
50 Fransiz frankinin ustunde, Kucuk Prensin ve yazarinin resmi varmis :)
YanıtlaSil